Altınoluk Dergisi | 10. SAYI | 1986 Aralık
İbn Abbas radıyallahu anh’ dan rivfaayete göre Nebî -sallallahü aleyhi vesellem- Rabbı -celle ve ala-‘dan rivayet ettiği bir hadîs-i kudsî’de şöyle demiştir:
Allah Teâlâ eşyanın güzellerini, fenalarını takdir etti. Sonra güzellerin güzelliğini, fenaların da çirkinliğini açıkladı. Her kim bir güzel hayır ve ibadet yapmak diler de yapamazsa Allah Teâlâ o kimse hesabına kendi divanında tam bir hasene yazdırır. Eğer o kimse güzel bir iş yapmak ister ve yaparsa Allah o kimse hesabına kendi divanında on hasene sevabından yediyüz misline ve daha çok emsaline kadar hasene sevap yazar. Bir kimse de kötü bir iş işlemek ister de onu yapamazsa o kimseye de Allah Teâlâ, divanında tam bir hasene, sevap yazdırır. Eğer o kimse fena bir iş yapmak ister de o fenalığı da yaparsa Allah Teâlâ, onun aleyhine bir kötülük günahı yazdırır.(1)
İBN ÖMER – radıyallahu anh der ki: “İnsanlar yüz deve sürüsü gibidir ki; bu yüz deve içinde belki bir tane bile binek ve hecin devesini bulmakta muzdarib kalır.”(2)‘ Yani yüz aded deve katarı içinde hecin ve binek devesi nadir olduğu gibi insanlar içinde de evâmir-i ilahiyyeye bi-hakkın imtisal ve nevahîden ictinab ile kâmil ve müstâkim kimsenin yüzde birini bile bulmakta insan muzdarib kalır, demektir.
Abdullah b.Mes’ud (r.a.) dan şöyle dediği rivayet olunmuştur: Bir kere Rasûl-i Ekrem (s.a.s.)’e bir kimse:
– Ya Rasûlallah! cahiliyyet zamanında (müslüman olmadan önce) işlediğimiz günahlardan dolayı ceza görecek miyiz? diye sordu.
Rasûlullah (s.a.s.) şöyle cevap verdi:
– Her kim müslümanlıkta güzel hareket öderse cahiliyyet hayatında işlediği günah ile muâhaze olunmaz. Fakat her kim müslümanlıkta sebat etmeyip irtidad etmek fenalığında bulunur ve küfür üzerine ölürse o, hem evvelce cahiliyyetteki ameli ile hem de sonra müslümanlıktaki küfür ve irtidadıyla muâhaze olunur. (Ebedî cehennemde kalır.)
BİR kafir müslüman olur ve müslümanlıkta sebat ederse, küfür halinde işlediği günahların hepsi afvolunur. Sebat etmez de geri küfre döner, irtidad ederse; O kimse hem evvelce küfür halinde işlediği fenalığıyla hem de müslüman olduktan sonra dönegeldiği mürtedliğiyle muahaze olunur. Fakat bundan sonra mürtedliğinden dönüp müslüman olursa; imam Ebû Hanîfe’ye göre: “inkar edenlere; vazgeçerlerse, geçmişlerinin bağışlanacağını söyle.”(3) ayet-i kerîmesi mucibince o kimse yeni baştan müslüman sayılıp, yeni baştan işlediği hayırla sevap alır. İrtidad üzerine yeni terkettiği namaz vesair ibadetlerin kazası lâzım gelmez. “Kim imanı inkar ederse, ameli boşa gitmiştir. “(4) ayeti mucibince eski ibadetleri hapt olunduğundan hacc gibi vaktiyle eda ettiği ibadeti yeniden îfa etmesi lâzım gelir.
Dipnotlar : 1. Tecrid-i Sarih Tere.: 12/215. 2. Zübdetü’l-Buharî: 1106. 3. Enfâl Sûresi: 38. 4. Maide Süresi: 5.
Hasene: İyilik Muzdarib: Sıkıntısı olan, rahatsız. İmtisal: Gerekeni yapma;, emre boyun eğme. İctinab: Sakınma, çekinme. Muâhaze: Azarlama, çıkışma. İrtidad: İslâm’dan çıkarak başka bir dine girmek. Hapt olmak: İptal etme, bozma, boşa gitme. İfa etmek: Yerine getirmek, ödeme. İfâ etmek:Yerine getirmek, ödeme.